
Uzun bir süredir ÜST AKIL denen bir kavramı dillendiriliyor.
ÜST AKIL denen bu kavramın içeriği, kimleri kastettiği merak ediliyor.
Çok derin anlamlar içeren, yarı psikolojik, yarı sosyolojik kavram olan ÜST AKIL, NEDİR, NE DEĞİLDİR sorularına cevap bulmadan Ne ülkemizde, ne İslam Dünyasında ve şimdilerde Avrupa’da, Amerika’da yaşanan korkunç olayları nede geçmişte yaşanan şaşırtıcı hadiseleri anlamak mümkün değil.
Öncelikle belirtmekte yarar var.
ÜST AKIL sözünü içeriğini, anlamını, neyin alt okuması olduğunu çoğu insanımız bilmemektedir.
ÜST AKIL sözünün içine baktığımızda yüksek teknolojiyi de kullanan üst düzeyde birden fazla beyin grubunun bir ülkeyi, toplumu yaptıkları gizli, açık operasyonlarla yönlendirmesi olarak tanımlamak mümkün.
ÜST AKIL öncelikle toplumda ALGI ZEHİRLENMESİ YAPAR ve Hedef ülkenin insanlarının kafasını karıştıracak, anlamakta güçlü zorluklar yaşayacağı bir dizi sosyolojik ve psikolojik eylemleri art arda gerçekleştirir.
ÜST AKIL denen bu kavram üzerinde düşünce jimnastiği yapalım. Tezimiz şu;
Üst Akıl varsa bunun farklı parametrelerinin de olması gerekir.
O zaman bu deyimin başka parametrelerini arayalım.
Araştırma ve incelememizde ulaştığımız veriler, bu parametrelerden birsi ALT AKIL diğeri ise ORTA AKIL kavramlarını işaret etmektedir.
Yalnız önemle belirtelim, ORTA AKIL kavramı ile ORTAK AKIL KAVRAMI BİRBİRİNE KARIŞTIRILMASIN.
Çünkü sözcüklerin yapısı ortak gelse bile anlamlar çok farklı.
Ortak akıl birden çok beyinin bir araya gelerek çözüm üretmesi anlamındadır.
Kısaca daha berrak anlaşılması için şöyle bir hipotez kurabiliriz.
Bir yerde ÜST AKIL varsa, bu deyimle bir düşünce, yapı, organizma işaret ediliyor demektir.
O zaman bu kast edilen düşünce, yapı, organizmanın bir ALT birde ORTA bölümü olmalıdır. İşte ÜST AKIL herhangi bir ülkede operasyon yapmayı hedefine koymuşsa ORTA ve ALT akıllar bulmak ve bunları maşa olarak kullanmak ister.
Konumuzun detaylı anlatımına girmeden önce aklın ne olduğuna bakalım.
Akıl, insan beyninin faaliyeti sonucunda (düşünme, irdeleme, vs.) ulaştığı kapasite diye kısaca tanımlanabilir.
Genellikle toplumumuz AKIL ile ZEKÂ kavramlarını birbirine karıştırır.
Zeka doğuştan gelen içinde dikkat sezgi gibi özellikler olan bir fonksiyondur.,
Yani akıl sonradan geliştirilebilir ama zekada bu durum söz konusu değildir, zeka ALLAH vergisidir.
Bu yüzden çok zeki insanların sosyal hayatta eğitim hayatında başarısız olduklarını gördüğümüzde şaşırırız.
Bu ters denklemin nedeni şudur.
Zekâ işlenmedikçe, geliştirilmedikçe kişi AKILLI sayılmaz.
Örneğin bir dağ köyünde yaşayan biri çok zekidir ama akıllı olma şansı düşüktür. Zira aklı besleyen temel paradigmalar, okumak, anlamaya çalışmak, irdelemek, gözlemleri süzgeçten geçirme ve en az bunlar kadar önemli olan beyin sağlığını geliştirecek besinler alıp dengeli ve doğru beslenmektir.
Tabii ki şu çok önemlidir, İnsanın doğduğu çevre, aile, yer gibi unsurlarında akılsal gelişime destek sağlayacak yeterlikte olmalı.
Kısaca bu tanımlardan yola çıkarak şunu söylemek mümkündür
AKIL GELİŞTİRİLEBİLİR. İşte ÜST AKIL hedef ülkelerde belirlediği bazı yetenekli kişilikleri zaman içinde hazırlar, eğitir, geliştirir.
DEVAM EDECEK…