Bugün, yıllar sonra ‘’mazi’’ yani geçmiş olacak.
Geçmişe yani mazinin gölgesine sığınmak ya da sürekli olup/bitmiş olaylara vurgu yapmak gelecekle ilgili projeksiyonu olmayanların ülkesi haline geldik.
Geçmişin muhteşem gösterilmesi çoğu kez şimdiki ve gelecek zamanın aşağılanması için bir araç olarak nesiller zehirlenmektedir..
Bizler, her sohbette askerlik hatıralarına sarılıp, tarihi, hikâye seviyesinde lakırdıları dillendiren ve sürekli zihninde geçmişin muhteşemliğini inşa ederek onu devenin hörgücü gibi taşımaya meyilli olan insanlar olduk.
Bu durum hem bireysel hem de toplumsal anlamda çeşitli sorunların üremesine neden olmaktadır.
Ünlü düşünür ve filozof Hoffer'in söylediği gibi
"Yaşayan köpek ölmüş aslandan daha iyidir. Yaşayanlar öleceğini bilir fakat ölüler hiçbir şey bilmez. Ölülerin bu gökyüzünün altında yapılan hiçbir şeyden artık alacak payları yoktur".
Osmanlı'nın yıkılma dönemlerinde başlayan geçmişle övünmek, mevcut halle dövünmek alışkanlığı bu devletin çöküş sürecini hızlandırdı.
Halbuki Osmanlı mazisinde yapılmış olanlardan gurur duymak yerine, geleceğe yönelik projeksiyonları hayata geçirebilseydi devletin çöküşü uzun bir süre durdurulabilirdi.
Diğer yandan Türk toplumunda geçmişte elde edilmiş zaferleri; bugünkü tembelliği, uyuşukluğu, miskinliği ve üretimsizliği meşru gösterme aracı olarak da kullanılmaktadır.
Kayıtsızlık; geleceğe boş vermek ve nihayet, "Yarını düşünmek neyine? Sana ısmarlayan mı oldu bu yalan dünyayı!" felsefesi yıllar yılı insanların zihin ve ruh dünyasına işlendi.
Maziyle avunma tesellisi, içinde yaşanılan zamanı algılamaktan aciz insanları avutmaya yetmekte ve insanı boş vermişlik girdabına yuvarlamaktadır.
Zira gerçek bir gelecek duygusu olmayan zihinler ya geçmişi kutsallaştırır ya da şimdide yaşamanın cazibesine kendilerini kaptırırlar.
Bir kimsenin, geniş bir hayal gücüyle geleceğini planlamadan, vicdan muhasebesi yapmadan ve günlük işlerin üstüne çıkarak soyut olarak düşünmeden hep şimdiyle ilgilenmesi günlük işlere kendini tamamıyla vermesine yol açar.
Bu durum aslında şarklı zihniyetin bölünmez parçasından başka bir şey değildir.
Türkiye'nin bundan yirmi yıl öncesine kadar herhangi bir strateji üretecek ya da ülkeye yönelik olarak üretilmiş olan stratejilerle ilgilenecek bir enstitüsünün olmamasının temel nedenlerinden birini, düne ve şimdiye yönelik rağbetin geleceğe yönelik olarak gösterilmemesinde aramak gerek.
Ülke bugün de hayal gücü felç olmuş bürokratlar, hayalleri çalınmış gençler ve iktidarı, gücü, geleceği inşa edecek şekilde kullanmasını beceremeyen siyaset üretmektedir.
Geçmişi unutmadan bugünü en mükemmel biçimde geleceğe yönelik olarak değerlendirmek esas olmalıdır.
Geçmiş için bugünü feda etmek -zaman harcamak- yerine, gelecek için bugün rahata kıymak çok daha anlamlıdır
Aslında mazi hiç geçmez gelecek de hiç gelmez! Asıl olan mevcut anın geçmişe uygun ve geleceğe yönelik olarak yaşanmasıdır.