2023 YILINA GİRMEDEN BİRKAÇ SÖZ

SEDAT ERİŞ
SEDAT ERİŞ
2023 YILINA GİRMEDEN BİRKAÇ SÖZ
26-12-2022
Bireyler olarak bu topraklar üzerinde yaşayan bizlerinde normalleşme sürecine geçişte görev ve sorumluluğumuz var Toplumun her kesiminin, başkalarının ne yaptığına bakmadan, mazeret aramadan, sorumluğunu tam olarak yerine getirmesi gerekiyor. Bu coğrafyada nefes alan her bir bireyin Dedikodulardan, Asparagas haberlerden etkilenmeden ÖNCE ÜLKEM demesi gerekir. Hükümet can ve mal güvenliğini sağlarken, işverenin ve çalışanın üretime yönelmesi, daha çok üretmesi, açgözlülüğü bir kenara bırakarak toplumun yararını ilk önceliği haline alması gerekir. Bilinmelidir, Millet varsa siyaset var, iş adamı var. Bu manada yeni yatırımlara ihtiyacımız var. Öncelik mevcut potansiyeli değerlendirmektedir. Bizim mevcut tarım ve sanayi potansiyelimiz, tarımda ve sanayide yılda en az yüzde 7 dolayında üretim artışına imkân verecek güçte. Bizim ekonomik yapımız, ihracatta (miktar olarak, değer olarak) her yıl en az yüzde 10 atış imkân verecek güçte. Ne var ki biz bu güçleri 2022 yılında yeterince değerlendiremedik. 2022 yılının şansızlıkları üretimde yavaşlamaya yol açtı. İşte bunun için ilk yapacağımız iş, mevcut kapasiteleri üretime yönlendirmek olacak. Tarım ve sanayi sektörlerine ait üretim rakamları hangi sektörlerde üretimin yavaşladığını ortaya koyuyor. Sanayi firmalarının durumunu yansıtan listeler hangi sanayi firmalarının üretimlerinde yavaşlama olduğunu gösteriyor. Her yerleşim bölgesindeki sanayi ve ticaret odaları bölgelerindeki tarım ve sanayi işletmelerinin durumunu biliyor. Özetle, mevcut potansiyelin, mevcut kapasitelerin kısa sürede harekete geçirilmesi, üretim artışının sağlanması mümkün. Üretim artışını sürdürecek talep gelişmesi de önemli. İhracatın harekete geçmesi, iç talebin canlanması şart. Talep olmadan üretim artışı sürdürülemez. Son zamanlarda kişisel gelir ve tasarrufların konut yatırımlarına yönelmesi, konut piyasasına hareket getirdi ama sadece konut yatırımları ile ülkenin büyümesi imkânsız. Sadece yabancılara konut satarak döviz açığımızı kapatmak imkânsızdır. Bu tabloda Filiz Hanım Teyzem ne yapacak? Filiz Teyzem gibi işveren veya işçi olarak üretime katkısı olamayan, tüketici durumundakilerin yapabilecekleri tek şey iyimser olmaktır. Unutmayalım hayat devam ediyor. Biz daha önceki on yıllarca önce, daha ciddi sorunlarla karşılaştık. Çok ciddi sorunları kısa sürede çözme becerisini gösterdik. İşimize bakalım… Herkes kendi işine bakarsa, tarımda, sanayide kısa sürede mevcut potansiyeli değerlendirerek üretimi artırırsak (ki bunu yapmaya mecburuz) daha iyi günlere, daha kısa sürede ulaşabiliriz.
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?